Ölü bir şehir, diri bir mesai!
12.06.2025-06.00 tramvayı
Burak Yazıcı
6/12/20252 min read


Karşımda belediye çalışanı bir adam var. Üniforması küçük geliyor biraz. Gözlerinden uyku akıyor. Üniformanın üzerinde yazan yazılar, şekiller onun umrunda değil artık. Yalnızca gerekliliği kabullenmiş. Sırtını kapıdan taraftaki demire yaslamış. Gözlerinin kenarları kırmızı.
Yaşlı insanlar var günün bu saatinde tramvayda. Nereye gidiyorlar? Ben nereye gidiyorum? Nereye bu gidiş?
Çoğunun elinde telefon var. Diğerleri de kulağına kulaklık takmış. Bu saatte kitap çıkartmaya çekindim. Ama bu iki grup dışında sadece duranlar da var. Günün diğer saatlerinde az rastlanır cinsten. Kulaklık ve telefon yok. Yalnızca dışarıyı izliyorlar. Tünellerde de camdaki akislerine bakıyorlardır. İnsan ne düşüncelere dalar ama bu seyahatte. Hızla geçen arabalar, ağaçlar, apartmanlar. Ölü bir şehir, diri bir mesai!
Otobüsler tıklım tıklım. İlk seferi bereketli şoför beylerin. Minibüsler kornalarla süslüyor sabahı. Kışın zifiri karanlık olan bu saat yılın bu ayı gün gibi. Bereket ki tramvay ilk seferini otobüs kadar dolu yapmıyor. Biraz mesafe var. Tramvay kullananlar 07.10’dan sonra işe gidiyor. 08.30’a kadar binmek zulüm. Ama buranın adı İS-TAN-BUL. Her toplu taşıma türünün bir kullanıcı profili var. Her mal alıcısına göre. Minibüse binenler ayrı metro ayrı otobüs ayrı. Süresinin belli olma konforundan dolayı metro/tramvay kullananlar da var, sürekli dışarıyı görme ve oturma ihtimalinin yüksek olma avantajıyla otobüsü tercih eden de. Tabi bu müşteriler zamana karşı yarışmıyor olmaları gerekenler. Minibüsler biraz daha aceleci ve sokak aralarında işi olanlar için. Otobüs, trafik tehlikesinden dolayı rağbet görmediğinden oturma imkanı daha çok. Saatine ve durağına göre değişir tabi. Türkiye hakkında konuşmak isteyen kimse mesai giriş çıkış saatlerinde toplu taşıma kullansın derim. Kimler hakkında yorum yaptığını daha iyi anlar. Sosyal medyanın kurgu zenginliğini bir de burdan müşahede ediniz. Mesai saatine ek olan ulaşım saatlerinde de ‘sıtori’ paylaşıyor mu insanlar? İstanbul, Türkiye’nin 1/4’ini barındırıyor neredeyse. Her çeşit insan ve hayat biçimi var. Sabahın bu saatinde işe gitmek için koşan ve asla azımsanamayacak çoğunluktaki insanlar kamuoyunun yüzde kaçını oluşturuyordur? Bu insanların yılın ilk iş günü yüzlerinin gülmediği haber değeri taşımıştı. Sabahın bu güzel saatinde işe koşarak yetişmeye çalışmanıza rağmen siz olsaydınız hangi motivasyonla gülerdiniz?